Kayıtlar

Peygamberimiz Muhammed (SAV) etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Elalem Ne Der

Resim
  Merhabalar, "Elalem ne der" i konuşacağız. Elalem ne demez ki... Ne geldiyse başımıza ya cahillikten ya elalemden ya da nefsimizden geldi. Daha kendimizi tanımadan, tanımaya bile fırsat kalmadan, elalemciler sardı etrafı. Hem de doğar doğmaz; yok efendim üç vakit  geçmeden emzirilmez, sarı renk sarmazsan sararır, her bir ağızdan bilgiçlik nidaları. Sünnet-i Seniyye hayatımızın neresinde? Bir afet mi olması lazım uygulamak için, bir kayıp mı yaşamalıyız. Biz can verirken de olacak mı o elalem ciler. Kime göre, neye göre yaşanmalı bu hayatı! Hani Nasrettin Hoca hikayesini duymuşsunuzdur. Evladı ve eşeği ile bir yolculuk yaparlar. Oğlunu eşeğe bindirir kendi de yanında yürür. Yoldan geçen biri "Şuna bak kocaman adam yürüyor da gencecik oğlu eşeğe binmiş. Zamane gençleri işte" der. Hoca bunun üzerine oğlunu indirmiş, eşeğe kendi binmiş. Oğlu yürümeye başlamış. Az ileride başka biri "Şuna bak kocaman adam eşeğe binmiş de küçücük çocuğu yürütüyor, zavallı çocuk...

PEYGAMBERİMİZİN HZ. EBÛBEKİR’E ÖĞRETTİĞİ O DUA

Resim
Ebûbekir es-Sıddîk (r.a) bir gün Peygamber (s.a.v) Efendimiz’e gelerek: “–Yâ Rasûlallah! Bana bazı mübarek kelimeler öğretseniz de onları sabah-akşam okusam” dedi. Allah Rasûlü (s.a.v) de: “–Gökleri ve yeri, görünen ve görünmeyen âlemleri yaratan Allah’ım! Ey her şeyin Rabbi ve sâhibi! Sen’den başka ilâh bulunmadığına kesinlikle şehâdet ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden, onun Allah’a şirk koşmaya dâvet etmesinden Sana sığınırım» diye duâ et ve bunu sabahleyin, akşamleyin ve yatağına girdiğin zaman söyle!” buyurdular.  (Ebû Dâvûd, Edeb 100-101/5067; Tirmizî, Deavât 14/3392) Bir başka rivayette ise;  Hazret-i Ebû Bekir  (RA)  bir gün Rasûlullah (SAV) Efendimiz’e: “–Yâ Rasûlâllah! Bana bir duâ öğretiniz de onu namazımda okuyayım!” dedi. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ona,  “Şöyle duâ et!”  buyurdular: “–Allâh’ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız Sen’sin. Öyleyse tükenmez lûtfunla beni bağışla, bana ...

Maneviyatı Güçlendiren Yollar: Ruhun Huzur Bulduğu Yolculuk

Resim
  Maneviyatı Güçlendiren Yollar: Ruhun Huzur Bulduğu Yolculuk Modern hayatın karmaşasında, maneviyatın gücüne tutunmak, ruhun derinliklerine huzur getirebilir. Maneviyat, insanın kendisiyle, çevresiyle ve Yaradan ile olan bağını güçlendirmesine yardımcı olan bir köprüdür. Bu yazıda, maneviyatı artırmanın yollarını keşfedeceğiz. 1. Şükretmeyi Alışkanlık Haline Getirmek Şükür, insanı olumsuzluklardan uzaklaştırarak sahip olduklarına odaklanmasını sağlar. Her gün, küçük bile olsa, hayatınızdaki güzel şeyler için teşekkür edin. Bu, hem kalbinizi yumuşatır hem de Allah’a olan bağınızı güçlendirir. "Şükreden bir kul olmayayım mı?" - Hz. Muhammed (s.a.v.) 2. Dua ve Zikir ile Gönül Huzuru Dua, insanın Allah ile iletişim kurmasının en güzel yoludur. Zikir ise ruhu dinlendirir ve kalbe huzur verir. Gün içinde kısa da olsa, en azından "Subhanallah," "Elhamdülillah," ve "Allahu Ekber" diyerek Yaradan'ı anmayı ihmal etmeyin. ...