ALLAH’ tan Korkmanın Faziletleri

 

Allah’ tan gerçek anlamda alimler korkarlar. ( Fatır suresi)

Kulun ilmi arttıkça korkusu da artar.  Allah Rasulu bir adama: Kendini Allah’ a karşı nasıl hissediyorsun?  diye sordu. Adam: “Allah’ın rahmetini umuyor ve günahlarımdan korkuyorum” diye cevap verdi. Allah Rasulu : “ Bu iki duygu bir insanın kalbinde birleşirse, Allah ona umduğunu verir ve onu korktuğundan emin kılar. “

Vehb bin Verd şöyle demiştir: Cennet sevgisi ve Cehennem korkusu musibetlere karşı sabır, günahlara karşı direnme, dünya lezzetlerine ve şehvetlerine karşı soğukluk ve isteksizlik meydana getirirler.” 

Hasan Basri: Allah’ a yemin ederim, sizden önceki kavim (ASHAB) Allah’ tan öylesine korkarlardı ki, O’nun yolunda sahillerdeki kum kadar altın harcasalar yine de kendilerini emniyette görmezlerdi.

Araf  suresi 99. ayette: Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın tuzağından emin olamaz.

Hasan Basri’ ye: “ Kimileri Allah hakkında alabildiğine ümit veriyorlar. Sen ise, O’nun hakkında alabildiğine korku veriyorsun. Öyle ki, seni dinlediğimizde kalplerimiz yerinden fırlıyor" dediler. Hasan Basri şu karşılığı verdi: “ Size korku verip bu korku sayesinde sizi emniyet ve selamete kavuşturan, size ümit verip onun getirdiği rehavetle sizi felaket ve korkuya sürükleyenden sizin için daha hayırlı ve yararlıdır.

Zeynel Abidin lakabıyla meşhur olan Ali bin Hüseyin abdest aldığı zaman titremeye başladı. Abdest alırken neden titrediği sorulunca da şöyle dedi: “Kimin karşısına çıkmaya çalıştığımı ve kiminle konuşmaya hazırlandığımı bilir misiniz?

Bütün ömrünü hadisleri toplamak ve rivayet etmek için harcayan Ahmed bin Hanbel Rahimehullah şöyle demiştir: Allah korkusu beni yiyip içmekten kesmiştir. Bu yüzden zorlanmadıkça bir şey yiyip içmeyi canım istemiyor.”

Allah Rasulu: İki göze cehennem ateşli değmez. Bunlardan birisi, yalnız başına Allah korkusuyla ağlayan kimsenin gözü, diğeri de Allah yolunda (Allah için) uykusuz kalan kimsenin gözüdür. “

Abdullah bin Amr RA: Allah korkusuyla dökülen bir damla yaş, benim nazarımda, bin altın sadaka vermekten daha hayırlıdır.

El Kindi: Allah için dökülen bir damla yaş, denizler kadar ateşi söndürür.

Abdullah bin Avn: “ Duyduğuma göre, Allah korkusuyla dökülen göz yaşlarının ıslattığı yeri Allah cehennem ateşine haram eder.

İbn Semmak: Kendi nefsine itap ederek: Ey nefis! Sen zahidlerin sözünü söylersin, fakat münafıkların amelini işlersin. Bununla birlikte de cennete gideceğini umarsın. Heyhat! Bu olmayacak bir şeydir. Cennet ehli olmak için senin yaptıklarından farklı işler yapmak lazımdır.

Süfyan Sevri şunu anlatıştır: Cafer Sadık (Hz. Hüseyin’in torunudur) ı ziyaret etti. Ve ondan bir nasihat istedim. Cafer bana şu nasihati yaptı: “ Ey Süfyan! Yalancının itibarı yoktur. Kıskanç kimsenin rahatı yoktur. Eziyet verenin dostu yoktur. Kötülük ahlak sahibi olanın üstünlüğü yoktur. Ben nasihati artır dedim: Şöyle dedi: Ey Süfyan! Allah’ın haram ettiği fiillerden sakınan bir kimse abid olur. Allah’ın taksimine razı olan kimse Müslüman olur. Kendisine yapılmasını istediği iyi muameleyi başkasına yapan bir kimse mü’min olur. Fasık kimselerle oturup kalkan bir kimse, onlar gibi fasık olur. Onun için Allah rasulu “ kişi dostunun dini üzeredir. Dostunun kim olduğuna baksın” buyurmuştur. Allah’ tan korkanlarla danışan bir kimse doğruyu bulur.  Ben nasihati artır dedim. Cafer: Babam (Muhammed ibni Ali) beni üç şey üzere terbiye etti. Bana dedi ki, yavrum, kötülerle arkadaşlık eden, kötülükten selamet bulmaz. Kötü bir yere girip çıkan, töhmetten kurtulmaz. Diline hakim olmayan pişman olur.

Vehb ibn Verd: Allah’ karşı günah işleyen de, günah işlemeyi aklından geçiren de ibadetten zevk almaz.

Ebu Süleyman ed-Darani şöyle demiştir.” İçinde Allah korkusu bulunmayan kalp ölüdür.”

Kaynak: İmam Gazali-Kalplerin Keşfi